Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Tıp Fakültesi

Ön hekim gelişim seminerleri kapsamında Adli tıp anabilim dalından Dr .Öğretim Üyesi Semih PETEKKAYA tarafından tıp fakültesi dönem 6 öğrencileri için Malpraktis ve hekim hakları konulu seminer verildi.

Ön hekim gelişim seminerleri kapsamında Adli tıp anabilim dalından Dr .Öğretim Üyesi Semih PETEKKAYA tarafından tıp fakültesi dönem 6 öğrencileri için Malpraktis ve hekim hakları konulu seminer verildi.

 

Ön hekim gelişim seminerleri kapsamında Adli Tıp Anabilim Dalından Dr .Öğretim Üyesi  Semih PETEKKAYA  tarafından tıp fakültesi dönem 6 öğrencileri için Malpraktis ve hekim hakları konulu seminer verildi.

 

Yüksek Yargı Kararları Işığında Tıbbi Uygulama Hatalarına Bakış

Hekimler tıbbi müdahaleyi, tıp biliminin güncel kural ve standartlarına uygun olarak özenli bir şekilde yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi sırasında, hastalarda istenmeyen komplikasyonlar veya tıbbi uygulama hataları meydana gelebilmektedir. Toplumsal gelişmeyi sağlamak veya daha kıymetli hukuki değerlere ulaşabilmek için bazı durumlarda kişilere yaptıkları işin niteliği gereği belirli oran ve ölçüde risk oluşturması için izin verilmektedir. Bu risklere, komplikasyon veya izin verilen risk olarak adlandırılmaktadır. İzin verilen risk çerçevesinde meydana gelen klinik durumlarda, hekimin yasal sorumluluğu söz konusu değildir. Tıbbi uygulama hatası ise; "Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik sebebiyle bir hastanın zarar görmesi" biçiminde tanımlanmaktadır. Tıbbi uygulama hatası olan durumlarda, Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesi taksirle öldürme, 88. maddesi kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi, 88. Maddesi taksirle yaralama ve 257. Maddesi görevi kötüye kullanma gibi maddeler kapsamında değerlendirilerek yargılama aşamasına geçilmektedir. Yargılama aşamasında, taksirli suçlarda 1-) Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması, 2-) Hareketin iradi olması, 3-) Sonucun istenmemesi, 4-) Hareket ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması, 5-) Sonucun öngörülebilir olmasına rağmen öngörülmemiş olması gibi unsurlar incelemektedir. Çözümü özel bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemeler bilirkişinin görüşüne başvurmaktadır. Tıbbi uygulama hatalarında ise, bilirkişi olarak Yüksek Sağlık Şurası, Adli Tıp Kurumu ve üniversitelerden görüş istenmekte, gelen bilirkişi görüşlerine göre mahkemeler karar vermektedir. Mahkeme kararlarına itiraz söz konusu ise, Yüksek Yargı tarafından mahkeme dosya içeriği incelenerek karar verilmekte, gerekli hallerde ise  Yüksek Yargı Genel Kurulları’nda ceza ve tazminat miktarı belirlenmektedir.

Hekimler giderek artan oranlarda, tıbbi uygulama hataları ile ilgili davalarla karşı karşıya kalmaktadır. Hekimlerin mesleki açıdan yeterli ve güncel bilimsel gelişmeleri takip etmesi, hastalarla güven ilişkisi içerisinde tedaviye aktif katılımlarını sağlaması ve yasal düzenlemeler konusunda bilgi sahibi olması tıbbi uygulama hatalarına karşı koruyuculuk sağlamaktadır.