Asrın en büyük felaketlerinden biri olan ülkemizdeki deprem bu seneki Tıp Bayramımızı derin üzüntü ve kaygılar içerisinde anılmasına neden olmuştur.
Günümüzde ülkelerin yaşamsal öncelikleri arasında olan sağlık, insanların mutlu ve rahat bir yaşam sürmesinin vazgeçilmez ve bir o kadar da temel şartıdır. Biliyoruz ki güçlü bir gelecek sağlıklı bir toplumla inşaa edilir.
Bilim ve eğitimde öncü olmayı hedefleyen öğretim üyelerimiz ve gelişime açık yönetim anlayışımız ile çağa uygun nitelikte ve aynı zamanda araştırma becerisine sahip hekimler yetiştirmek öncelikli hedefimiz olmuştur.
Doktorlarımız barışta, savaşta, doğal veya insan eli ile oluşan felaketlerde görev almış olup almaya da devam etmektedir. Bunun en dikkat çekici örneği 1915 yılında İstanbul’da Tıbbiye’ye kaydolan 1. Sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale ve Gelibolu muharebelerinde şehit düşmüş ve Mektebi-i Tıbbiye-i Şahane 1921 yılında mezun verememiştir. İlk olarak 14 Mart 1919’da İstanbul’da kutlanan Tıp Bayramı Cumhuriyetin kurulması için başlatılan mücadelenin öncülerinden olan Tıbbiyelilere saygı nedeniyle hala her yıl kutlanmaya devam etmektedir. Ayrıca her türlü salgın ve afetlerde öncelikle görev alıp; hayatlarını hiçe sayarak fedakarca görev yaptıkları sırada o günden bugüne kadar kaybettiğimiz bütün hekimlerimizi ve sağlık personelimizi saygı ve minnetle ile anıyoruz.
Sağlık hizmetlerinin ülkemizde en üst seviyeye çıkarılması için fedakarca çalışan ve sağlık alanında değerli katkılarda bulunan doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı'nı kutluyoruz.
Prof. Dr. Muammer KARAAYVAZ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dekanı